Lilypie Second Birthday tickers

12 Mart 2009 Perşembe

Okumak



Bir çok konu var konuşulması mümkün olan, ama ne kadarı için gerekli ki bu kadar zaman?
Okumak istediğim onlarca kitap var daha, okudukça daha çok okumak gerektiğini düşünüyorum, ama işte belli bir hayat çizgin varsa da tek başına okumak çok fazla işe yaramıyor. Tek başına isen satranç oynamayı öğrenmek ne ifade eder ki? İş hayatından uzak kalınca, yaşam tarzın da ister istemez değişiyor. Ama benim öğrenme hevesim hiçbir şekilde kaybolmuyor, olmasın da. Seninle birlikte yeni baştan keşfedelim hayatı miniğim, seninle birlikte iyi ve güzel olan herşeyi öğrenelim.
Elbette öğrenmek yerine sadece iyi vakit geçirmek için de okuyabilirim. Ortaokulda V.C. Andrews'in Çatı temalı polisiye romanlarını okurduk. O dönemlerde SBS gibi, OKS gibi streslerimiz yoktu. Fen Bilgisi ve Matematik derslerini İngilizce öğrenirdik:) Öğrenir miydik ki?
Önemli olan ÖSS idi. Bu arada tiyatro, halk oyunları, org kurslarına katılır geliştirirdik kendimizi. Şimdi güzel anılar olarak kaldı hepsi. O zamanlar hayata karşı tecrübesiz, heyecanlı ve meraklı idik. Öğrendikçe değiştik, bildikçe mutsuzlaştık, okudukça yalnızlaştık. Ama öğrenmek bitmesinnnnnnnnnnnnnn, bir gün canım okumak istemezse eğer.... Düşünmeyelim kötü şeyler!


Bugün Esra Teyzen, İclal Aydın'ın son kitabını almış bize. "Evlerin ışıkları bir bir yanarken..."


"Akşam oluyordu yine.
Yine yanıyordu evlerin ışıkları.
Bana inat hayat devam ediyordu.
Beni hiç iplemeden, beni kenara iterek, beni öğüterek, un ufak ederek sürüyordu hayat.
Mutfakta yemekler pişiyor, televizyon başında diziler izleniyordu
Birileriyle dalga geçiyordu radyoda bir DJ.
Bilmediği bir kederi biliyormuş gibi anlatıyordu bir başkası.
Geceleri acıyla uyanıyordum, acıyla daldığım uykudan, bitmeyeceğini sanıyordumm...
Bittiğinde beli de en çok ben şaşırdım." İclal Aydın

2 yorum:

Unknown dedi ki...

çatı adlı kitaptan bahsetmişsin...beni ne hatıralara götürdü, yazın....çok mutlu oldum,hatırlattıkların sayesinde..sağol

bircanbircan.. dedi ki...

Test kitapları arasında okurdum, o kitapları okumak yerine biraz daha çalışsam diye hayıflanarak geçirdim yıllarımı. Ama şimdi, karnımda bir can varken, her yer aynı adrese çıkıyormuş, hayatta en önemli olan şey, insanın kendini mutlu hissetmesiymiş onu anlıyorum. İyi ki okumuşum, iyi ki iyi hissetmişim kendimi...Olsa da okusak yine, aklımızda sadece kahramanların hayaller.:)