Lilypie Second Birthday tickers

6 Şubat 2009 Cuma

Her telden

Hesaplamalarımıza göre 112 gün kaldı doğumuna miniğim. Bu akşam baban için tiramisu yaptım, hazır pasta varken mum koyalım ve üfleyelim dedik. İkimiz de senin için güzel dilekler tuttuk ve üfledik.
Uyuma isteğim bugün fazlaydı. Sabah 11:30'da uyandım o da telefonla. Öğleden sonra 3'de uzandım tekrar, 16:30 da uyandım. Hava karanlık olunca zaten başka bir şey yapası gelmiyor insanın. Haftalar çok çabuk geçiyor, senin odan ve tam karşısındaki mutfak için tadilatlarımız başlıyor. İşte en sevdiğim şeyler, tadilat, dekorasyon, değişiklik.
Alışkanlıklarım konusunda oldukça sabit fikirliyimdir, arkadaşlarım, gittiğim kuaför, alışveriş ettiğim yerler, bir yeri beğenirsem mümkün olduğunca değiştirmem ama iş ev dekorasyonuna gelince sürekli mobilyaların hatta odaların yerini değiştiririm. Bir gün geldiğimde mutfağı yatak odasına taşıyacaksın diye korkuyorum demişti babacığın. Tabii bu çalışmamanın getirdiği değişik bir şeyler yapma hissimden de kaynaklanıyor olabilir. Sen karnımdayken, ama bunu kimse bilmiyorken, oturma odasını şimdiki yerine taşıdık anneannenle. O zaman sana birşey olmamış ya... :) Allah korusun, bundan sonra da sağlıkla devam ederiz umarım.

Şimdi odanın pencere ve kapısı değişiyor, sonra duvarları boyatacağız. Senin odan, sarı olsa? Nasıl olur? Bu arada oturma odasını da boyatacağız, orası da sarı mı olsa ki, odanın mobilya rengi lila, ama perdeler değişecek, buraya sarılı perdeyi takacağım, senin odana da lilalı pembe perdeyi. Acaba senin odan lila, oturma odası sarı mı olsa? Yoksa pembe mi yapsak?
Denemeden de bilemeyiz ki? Aha ha ha, bu cümleyi babacığın duymasın, "hepsini denemek mi?" diye algılayıp bayılabilir. Buna karar verdikten sonra, senin odana koyabileceğimiz dolap siparişini vereceğiz ve odanın halısını alacağız. Halının rengi de yumuşacık ve portakala çalan sarı ya da pembe olabilir. Mobilyanın üzerinde pembe, yeşil ve sarı renkler var. Olmadı kura çekeriz. En son da senin mobilyaların gelecek, oraya bir de tekli koltuk koyacağım. İşte bu kadar.... :)
Yavaş yavaş eşyalarını yerleştireceğiz sonra, bu arada yine odanı müzik dinleyebileceğimiz hale getireceğiz. Acaba dolap yaptıracağımız yer, bizim müzik zevkimiz için raf da yapar mı?
Oraya masal kitaplarını da koyabilirim.

Bu kısım gerçekten zevkli, sağlığın sağlığımız yerinde olsun da. Babacığın dolaplar için yeterli diyor, umarım oyuncakların ve diğer eşyalarını düzgünce yerleştirebiliriz.En kısa sürede o odadaki fazlalıkları çıkarmam gerekecek. Önümüzdeki pazartesi günü bu iş ile ilgileneyim ben. Bu arada odanın eski halini ve yeni halini fotoğraflayacağım. Bakalım nasıl olacak?
Dün göz doktoruna gittik. Gözlerim miyop ve biraz ilerlemiş, yine gözlüklerimi kullanmaya devam edeceğim ama ilerlemiş numarada lens aldım. Hamilelikten midir acaba? Doktoruma sordum sanmıyorum dedi, ama Epsilon Yayınlarının kitabında hamilelikte göz problemi yaşayabilirsiniz diyordu. Dişlerim hala hassas, hergün en az iki kere fırçalıyorum, tuzlu su ile gargara da yapıyorum ama bu kadar dikkate kesinlikle hormonlar ile ilgili, tıp doğru söylüyor yani. :) Ben önemli görüşlerimi belirtmiş olayım.
Bir de senin ismini baban bulacakmış bana da söylemeyecekmiş, nüfus cüzdanında görecekmişim. Ama adil olalım diye odanın boya rengini ben seçeceğim. Nasıl ? Böyle eşitlikçi, paylaşımcı bir baban olduğu için inan çok mutluyum, zaten görev paylaşımlarımız da hep bu şekilde. Ben yemek yapıyorum, baban yiyor, ben ütü yapıyorum, baban giyiyor, ben evi temizliyorum, baban da temizlediğim yerlerde yürüyor. Süper, süper!!!!

İşte bu kadar komiğiz biz:)
Ama gerçeğiz de:)
Yukarıda yazdıklarım da işin şakası. Şaka olmayan taraflar da olabilir tabii. Ay ne desem, ne yazsam?.. En iyisi sen bir güzel doğ, güzel güzel büyü ve karar ver miniğim. Babacığına kıyamıyorum yoruluyor diye, herşeyi yapayım diyorum ve sonra kızıyorum. Bu kadınların genel tavrıdır, kendileri yaparlar, istemezler sonra yapılmayınca kızarlar. Ama asıl istenen karşı tarafın düşünmesi, yapmasa bile hamlede bulunmasıdır. Fizyolojik olarak mı, geleneksel olarak mı bir şekilde de bu incelik erkeklere pek verilmemiştir. Onlar ne yapsın?
Anneler hassas olmalı, biz bu aşamada pek önemliyiz. Geçen akşam televizyonda küçük bir oğlu olan şarkıcı bayan, oğlunun çapkın olmasını istediğini söyledi. Kocası çapkınlık yaptığında da böyle ağzını yayarak gülebilecek mi acaba? Konu konuyu açıyor, yazı uzuyor da uzuyor. Siyaset Meydanı başladı, biraz seyredeyim. Tatlı rüyalar miniğim....

2 yorum:

havvanur dedi ki...

tadilatlarını bebiş dogmadan yapman harika bebek dogunca yapamazdında çok yorulma derim hele agır bişi sakın kaldırmayasınız inşallah saglıkla kucagına almayı nasip etsin rabbim selamlar

bircanbircan.. dedi ki...

Sevgili Havvanur,
Çok teşekkür ederim, öneri ve dileklerin için. Sanırım kızım da İkizler burcundan olacak :)